SIIR (2)
Çok Yakınımdasın Aslında

Buhran mavisiyim,
Bir damla yağmurda..
Düşerken elvedana damlalarım,
Ama Bir o Kadarda Uzak
Görüyorum Duyuyorum
Ama Asla Dokunamıyorum
Seviyorum Söyleyemiyorum
Gözlerine Bile Hasretim.
Dönsem Görücem Bakıcam
Belki Doyacağım o Güzelliğine
Ama Dönemiyorum
Bir Adım Kadar Yakın
Yıldızlar Kadar Uzak Olan
Seni Yalnızca Seni Sevip
Bekliyorum....



Bazen….!







Bazen….!
Konuşmak ve yazmak işe yaramadığında..
Durulan yere yaslanmaktır susmak..
Sessizliği giyinmek dedikleri belki….
Deri altına dek kapanmak belki..
Ya da kendi yarattığın kaosta buluşmak..
Sonra yüzleşmek kaderinle ve kendinle..
Ben bu düşünceleri senle aştım aşkım!
Çünkü seni düşünerek geçiriyorum zamanı..







GÜLÜMSE GÜNEŞE UMUT YEŞERSİN
Türküler söyle dost yüreğine
gülümse güneşe umut yeşersin
kır çiçekleri kırılmasın kirpiklerinde
saçlarını savuran bu rüzgar esmesin
şafaklar umut açmıyorsa
yastığında yaslandığın gecelerin
ser önüne yoz akşamları
küflü gurbet gecelerini de al yanına
tutuşturalım bir ucundan içimize batan bu hayatı
ömür ki, nazlı bir bahçedir
kimi gün çiçek açar, kimi gün yaprak döker
say ki, sende varsın dünyada
bırak uyusun kollarında bu nilüfer
baharlar tadında kalsın sarmalında umut
bir sonbahar yaprağına yazılı da olsa adın
sende hayatını oyna acıların karşısında
bırak dönsün dünya
sende dokun bir ucundan hayata
aldırma sedası sarsık keman iniltilerine
mutluluk dediğimiz ulaşılmaz bir dağ da olsa
demirden kale de olsa içimizi kuşatan aşk
hiç kervan geçmese de
düştüğümüz kuyunun kenarından
aldırma,
herkesin hayatında
acının solduramadığı günlerde vardır
bırak hayatın hangi burgacında
dalgalanıyorsa kalbin dalgalansın
bir kelebeğin ömrü kadar da olsa ömrün
bir sarmaşık tutkusuyla sarıl yaşama
hangi uçurumun kıyısında olursan ol
her zaman heybende biraz umut
yedeğinde sevgi kırıntıları bulunsun
